
Bileti internetten yaklaşık 2 ay önceden -İstanbul-Frankfurt 19:45- THY'den 182 TL'ye aldım. THY'nin sitesinde yazdığı kadarıyla uçuştan 24 saat önce check-in yapabiliyorsunuz. Mustafa ile yan yana oturmak için hava alanında check-in yapmayı tercih ettim.
Aramadan geçtikten sonra hava alanına dış hatlar terminaline geçip check-in yaptırdık valizi eğer daha önce gideceğiniz yere bir uçuş varsa o uçuşun boardingi kapana kadar valizinizi kabul etmiyorlar. Check-in yaptırıp valizinizi sonradan da teslim edebilirsiniz.
Boarding pass'imizi ve yurt dışına çıkmak için pulumuzu (15 TL) aldıktan sonra pasaport kontrol noktasına gidiyorsunuz burası artık ailenize veda etmeniz gereken yer. Pasaporta damga vurdurduktan sonra bir arama daha var ve bu aramayı geçtikten sonra artık aranızda hiç bir engel yok tabi bizim gibi last call'a kalmadıysanız. Saat 19:45 te uçağın kalkacağı gate vardık ve kapı kapalıydı, görevli içeriyle telsizle konuşarak bizim geldiğimizi söyledi ve kartını kapıya okutarak içeriye koşa koşa girdik. Uçağı kapısındaki görevli sizin yerinizi bir anne kıza verdim 25 Echo Delta boş oraya geçebilirsiniz dedi. Sanırım bu görevli uçakların değnekçisi gibi bir şey.
Önemli NOT : Eğer THY ile uçuyorsanız yemek içmek ücretsiz. Buna alkol de dahil hatta son zamanlarda çıkan THY'de alkol vermiyorlar gibi bir gündem oluşmuştu lakin böyle bir şey olmadığını gördüm. Uçarken basınçtan dolayı oluşan baş ağrısını engellemek için sakız çiğnemek tavsiye ediliyor, yanıma aldım ancak kullanma gereksinimi hissetmedim.

Gelelim inişe uçağın kapısından çıkar çıkmaz Alman polisler ayakta pasaport kontrolü yapıyorlar sorgu sual olmadan oradan geçiyorsunuz baggage reclaim tabelalarını izleyerek ikinci bir pasaport kontrol noktasına geliyorsunuz ve asıl Alman artistliğiyle burada karşılaşıyorsunuz. Önce Almanca konuşuyor, bakıyor ki bişi anlamadın ya da ingilizce bişiler dedin dönüyor ingilizceye. Nerede kalacaksın gibi bir şey soruyor buradan da geçip valizi almak için bantlara yöneliyorsunuz birde bakıyorsunuz ki valizin tutma yeri kırılmış hemmen arkadaki gişelerden damaged felan deyip bir tutanak tutturuyorsunuz. Sözde İstanbul'da parasını ödeyeceklerini söylediler. Her ne kadar THY tabelası da olsa çalışanlar Türk değil.
Kalacağımız hostel merkez tren garının karşısında olduğu için banliyöye binmemiz gerekiyordu tabi bunun için de bilet. Bilet bankomatlarının önünde oyalanırken bir Alman Allah Razı Olsun bize yardımcı oldu ve akabinde ingilizce biliyormusunuz? diye yapıştırdı. Buyur kardeş dedik o da abicim yarım saat sonra trenim kalkacak 7 € eksik 7€ ateşleyebilirmisiniz dedi. Biz de çocuğun masumiyetine inanarak 10 € verdik. Sadakamız olsun dedik bindik trene 3 durak sonra garda indik. Hop bir uzak doğulu arkadaşımız lafı hiç uzatmadan 5€nuz var mı dedi, bu sefer yemezler NO dedik, geçtik gittik.
Gardan dışarı çıktık.
Selamün Aleyküm Frankfurt...
Hobaaa Ziraat Bankası Aleyküm Selam dedi. Garın karşısında bulunan Frankfurt Hostele gittik geceliği 19€ dan bir gece kaldık ve şu an United Hostel'deyiz gecelik 17€ temiz ve güzel hostel ( 10 kişilik odalarda kaldık.)
1 gece daha Frankfurt'ta kaldıktan sonra Schmalkalden'e geçeceğiz. Görüşmek Üzere....