The Godfather film müziğiyle güne merhaba dedik. Dışarı çıktığımızda amcamız da müziğini değiştirmişti ve aramızda müzisyen olan Duygu arkadaşımız hemen elini cebine atıp, amcamıza bahşiş verdi.
Bir önce ki gün aldığımız Hop On - Hop Off biletleriye şehiri gezmeye başladık. Budapeşte'nin tüm turistik özellik taşıyan yerlerini gezdik aklımda kalan yerlerden biri Kahramanlar Meydanı'ydı. Çünkü gitmeden önce internetten bir blogta ortada bulunan 7 heykelden birinin Atilla'ya ait olduğunu okumuştum. Ancak sonradan Mustafa ile yaptığımız tartışmalar sonucu ve internetti tekrar taramamla o heykelin Atilla değil, Kral Arpad olduğunu öğrendim.
Detaylı bilgi için: http://goo.gl/BlJPZi
Kahramanlar Meyda'nından hemen arkasında bulunan kaleye geçtik. Kalenin ön bahçesinde festivale denk geldik ve burada tarihi bir mizansel sergileniyordu. Ne yazık ki sonuna denk gelmiştik. Ama orada kurulan çadırlardan ve askerlerin giydiği kıyafetlerden anlaşılacağı üzerine Osmanlı savaşlarıyla ilgili olduğu sonucuna vardık ve Türkiye'de havalı tüfekle balon patlatma olayının ok atma versiyonuna denk geldik. Damarlarımızda ki kandan olsa gerek hemen aldık elimize ok ile yayı...
Kalenin bağçesinde ilginç bir müzik kulağımıza geldi ve ilk defa HURDY GURDY* görmüş, dinlemiş olduk.
Kaleden sonra şehrin yüksek tepelerinden biri olan Balıkçılar Tabya'sına geçtik. Burada bizi folklorik bir dans grubu ve ne hikmetse çözemediğimiz bir akbabalı adam karşıladı.
Çok gezdik çok gördük en son kendimizi Gellert Tepesi/ Özgürlük Anıtı'nda bulduk. Günün yorgunluğu ve HOHF** otobüsüne yetişmek için sarfedilen efor sonrası otobüse yetişilemeyince çöken hüzünle birlikte arkadaşlarımı biri bizi gözetliyor edasıyla kaydettim.
Geri dönüş yolunda parlemento binasına gidenler ve hostele geri dönenler olarak ikiye ayrıldık. Parlemento binasında yapılan çalışmalardan ötürü içine giremedik ancak yakınlardaki bir alışveriş merkezine gidip orada rastgele bulduğumuz Türk Restourantından uygun fiyata bir tabak dolusu geleneksel yemeklerimizden yerken hostele dönen entel arkadaşlarımız duşlarını alıp üzerlerini giyip entellik uğruna bir tabak makarna ve iki yudum şaraba dünyanın parasını vermişlerdi. Onları bu gafletten kurtarmak için hemen bir Irish Pub'a geçtik...
Yağan yağmurdan sahip olduğumuz Fucking Berlin ve Leopar desenli*** şemsiyelerimizle korunmaya çalışıp, hostelimizin yolunu tuttuk.
* Hurdy Gurdy : http://goo.gl/JHUa7y
** Hop On Hop Off
*** Leopar desenli şemşiye Türkiye'ye dönüş yolunda Romayı çok beğendi ve oraya yerleşti. İtalyan tarzı şemsiyeleri çok beğenmiş olsa gerek.
** Hop On Hop Off
*** Leopar desenli şemşiye Türkiye'ye dönüş yolunda Romayı çok beğendi ve oraya yerleşti. İtalyan tarzı şemsiyeleri çok beğenmiş olsa gerek.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder