24 Nisan 2013 Çarşamba

Shopping Time in Schmalkalden | Almanya'da Alışveriş

Eğer inanlardansanız hepimizin bildiği haram kılınan bazı gıdalar bulumakta ve bunların başında da domuz gelmektedir. Almanya domuz tükenten bir ülke olduğundan bu konuda ürün alırken dikkat edeceğiniz kelime "Schwein"dir. 

 
Shopping Time in Schmalkalden from zgrt on Vimeo.
*Alışveriş arabasını Oğuz Furat sürmüştür. Tüm telif hakkı ona aittir.

Marketlerde yegane tüketilebilecek şey tavuk ve balıktır. Kendinize güveniniz geldimiydi artık Rind'te yiyebilirsiniz. Nitekim dondurucularda Rind ten yapılma kebaplar bulunmakta.

 

 Alkol gerçekten sudan ucuz. Kasa kasa bira alabilir hatta bira içmeden uyuyamıyor bile olabilirsiniz. Canınız rakımı çekti o da var hem de her yerde. Büyük marketlerde bizim bildiğimiz beyaz peynir, yoğurt ve ayran bulunmakta.


Yani rakı sofrası kurmak isterseniz her şey mevcut. Belki dışarıda mangal yapmak istersiniz ışığınız falan olmaz o zaman çöp kenarlarına bırakılan ev eşyalarını karıştırın belki lamba bulabilirsiniz. Tabi size şimdi uzatma kablosu da lazım olur. Hellweg'e gidip 10 metrelik bir uzatma kablosu alın ve camdan salın. Akabinde bir arkadaşınız malzemeleri dışarı taşırken diğer arkadaşınız daha önceden hazırlanmış olan etleri terbiye edip şişe geçirebilir. Dışarıda bekleyen arkadaş ise o an mangal yakmakla meşgul olabilir. Masa, sandalye, aydınlatma hazırsa etleri şöyle bir mangalın üzerine atıverin 5 ila 10 saniye arasında çissssss seslerini duymaya başlayacaksınız. Demek ki her şey yolunda ancak bildiğiniz gibi maddi olarak doyarken manevi olarakta doymak gerekir. Hemen Türk Sanat Müziği açın, sesi biraz arttırın ve karnınızın hormurdanmasını susturun. Etler pişmişe benziyorsa ekmeği yarın biraz mangal üzerindeki etin üstüne basın ve şişleri ekmeğin içinden çekmek süreti ile çıkarın. -ekstra bilgi soğan iyi gider.-

Yemeği yedikten sonra ya yan gelip yatılır ya kırk adım atılır. Siz yan gelip çay içenlerden olun, eğer nargileniz de varsa mangal közüyle nargilenin tadının farklı olduğun göreceksiniz. Çayı demledikten sonra muhabbetinizi ağırlaştırın, şarkılara adapte olun ve gurbetteyseniz memleketinizi anın, hafif bir offf çekin ve kendinizi demleme zamanınız geldi. Gereksiz malzemeleri örneğin çaydanlık, nargile vb. şeyleri odanıza çıkartın. Masanızı temizleyin çünkü büyükler gelecek ve bizim kültürümüzde büyüğe saygı önemlidir.

Gelen büyük ortama yabancıdır, ilk geldiğinde ağzını açmaz. Ama biz biliriz ki tatlı dil yılanı deliğinden çıkarır. Sözü tatlı dilli bir arkadaşınıza bırakın o büyüğü açacak ve sonra büyük öyle konuşacak ki herkes payına düşeni alacaktır. Büyük her defasında size, bakın gençler bu masada anlattıklarım, konuştuklarım bu masada kalacak, şerefiniz üzerine söz verin diyecek ardından siz şefere diyeceksiniz. Size kırgın küskün biri varsa onu masaya davet edip büyüğe sikayet edebilirsiniz. Büyük onun hakkından da gelecektir. Gecenin sonuna doğru büyüğe hak vereceksiniz. Adeta Dünya başınıza yıkılacak, silkilip kendinize gelmeye çalışacaksınız ve o arada büyük ben çok yoruldum, ben bittim bir daha ki sefere görüşmek üzere deyip gidecek ve büyüğünüzden  aldığınız feyzle rahat bir uyku çekebileceksiniz.

Tavsiyelerime uymanız dileğiyle.

 





20 Nisan 2013 Cumartesi

"Arayanlar Bulamaz Ama Bulanlar Hep Arayanlardır."

Sıradan bir güne uyandığımızı inanmıştık. Küçük bir yerde karşılaşabileceğiniz en ilginç şey, en ilginç olay ve en ilginç insan kim olabilir ki. Bütün olasılıkları göz önüne alsan, altı küsür milyonda bir insan, adını belki gelmesen hiç duymayacağın bir mekan ve saat dörtte kahvaltı yapılan bir zamanın ortak noktası nedir ki?

Saat 16:00'yı biraz geçmişti. Oğuz , ben ve Oğuzhan bir şeyler almak için dışarı çıkmaya karar verdik. Bu kararı alırken karnımızın aç olması ve Oğuzhan'nın canının pizza çekmesiyle soluğu Mehmet Abi'nin (Akdeniz Döner) yanında aldık.

Siparişlerimizi verdik. İçerde mi dışarda mı oturalım tartırmasını uzatmadan havanın güzel olmasıyla dışarıya geçtik. Pizzaları beklerken Oğuz elinde tesbihiyle muhabbetimize katılırken, beyaz saçlı beyaz sakallı bir amca Selamün Aleyküm, memleket? dedi. Türk sandık ve yaşından dolayı sırayla elini öptük.

Amcayı hemen masamıza davet ettik. Annesinden dolayı Fransız, bir yanının akdenizli, bir yanınında alman olduğunu, eskiden bir felsefe öğretmeni olduğunu ve şimdi tıpkı bizim Evliya Çelebi gibi bir derviş olduğunu söyledi. Suriye, Irak, Lübnan, Arabistan ve Türkiye'yi gezdiğini, Türkiye'de birkaç yıl kaldığını söyledi.

Sohbetimiz Arapça, Türkçe ve İngilizce ağırlıklı olarak devam etti. Nasıl müslüman oldun diye sorduk. Müslüman olman için hazır olman gerekir dedi. Hayatının dönüm noktası 4. geçirdiği kaza imiş ve ikinci kazasında perdenin aralandığını söyledi. Çok kitap okuduğunu ve İslam alimlerinin isimleri saydı. O an o kadar utandık ki...

Türke benzemiyorsunuz, Amerikalı gibisiniz dedi. Devirin çok zor olduğunu söyledi ve Oğuzhan'ın beş vakit namaz kıldığını duyunca kollarını kocaman açtı ve Oğuzhan'ı alnından öptü.

Oğuzhan'ın konuşurken arada takılıyor olmasının nedeni sordu, kaza mı geçirdin? Oğuzhan doğuştan olduğunu söyledi. O zaman sana dua edeceğim dedi. O sırada pizzalarımız da gelmişti.

Eûzu billahi mineş-şeytânirracîm Bismillahirrahmanirrahîm

Amcanın bir elini Oğuzhan'ın kafasına diğer elini de kalbinin üzerine koydu. Kevser Suresi ve Ayetel Kürsi okumaya başladı. Oğuzhan gözlerini kapadı ve nefes alışları sıklaştı. Hafif bir yel esmeye başladı. O an sanki Dünya bizim etfamızda dönüyordu ve zamanı hissetmez olmuştuk.

Gelip geçenler bize bakıyordu. Derken amca El-Fatiha deyip duasını bitirdi. Oğuzhan'ın konuşmasını daha iyi olması için ve imanımızın artması için bize bol bol tesbihat önerdi. 

Sonra bir çok şey konuştuk. Türklerden, Almanlardan, İslamdan, Hristiyanlıktan ve Dünyadan. Cumayı birlikte kılmak için sözleştik ve ayrıldık.

Elhamdülillah o gün bulanlardandık.


Özgür, Oğuzhan, Abdullah, Oğuz


12 Nisan 2013 Cuma

SAP Semester Beginning Party | FH Schmalkalden 2013/2

Toskalarımızı aldık, partimize gittik dönemi resmen başlattık. Toska nedir? Ne değildir? bilgilerini ileride vereceğim.


Semester Beginning Party | FH Schmalkalden 2013 from zgrt on Vimeo.


Videonun ilk kısmını izlerken kendi arasındaki çifte odaklanmanız, videoyu beğenmenize, paylaşmanıza vesile olacaktır. Selametle...



11 Nisan 2013 Perşembe

Martin Luther KİNG/Ring





Üniversitenin üç tane yurdu var. Biri kampüsün içinde diğer ikisi de kampüse çok yakın yerlerde ve bu
kampüs dışında olan Martin Luther Ring apartında kalıyorum.


Kampüsün içinde ki yurdun aldın da okulun gece kulübü var, diğer yurdun adı REWE olmakla birlikte altında aynı adı taşıyan büyük bir market ve dükkanlar var. Martin Luther ise kolidor partileri dışında sessiz sakin  bir apart.

Martin Luther'de her katta yaklaşık 20 daire ve bu dairelerde üçer oda bulunmakta. Her dairenin kendine ait mutfak, tuvalet ve banyosu var.

  


Apartlarda kalırken çok dikkatli olmalısınız nitekim en ufacık şeye bile depozitonuzdan para kesebilirlermiş. Adamların ciddi olduğunu belirten şey ise, anahtarı kaybederseniz 800€ ödemek zorunda olmanızdır.




İnternetin ücreti ekstra veriyorsunuz. Duvardaki ethernet soketini ( Gelirken Ethernet Kablosu Getirin Yoksa Para ile Almak Zorundasınız.) ve anlaşma yaptıktan sonra size verilen IP'leri kullanarak internete ulaşabilirsiniz. İnternet ücreti 4 aylık 50€.
ve Eğer erasmus ile gittiğini bir yerde yurtta kalacaksanız Türkiye'de bırakmanız gereken şeyler olacak. Bunuda bir sonraki yazıda anlatırım. Selametle

9 Nisan 2013 Salı

Bizi Bitirdiler*

Dün okulda international students için tanıtım form doldurma ve bugün de oryantasyon vardı. Form doldurma adeta işkence gibiydi. Avrupa Birliğinden olmayan ülkelerden gelenler vize alırken doldurttuğumuz şeyi tekrar doldurttular. İngilizce olsa sıkıntı değil ama Almanca bizi bitirdi.

Biz günler öncesinden oryante olduğumuz ve geç kaldığımız için bugünkü oryantasyon etkinliklerine katılamadık. Bölüm hocamız da odasında yoktu. Dün akşam spordan kalan yorgunluk ve GEÇ SAATalere kadar oturmanın verdiği ambelelikle birlikte bu günüde bitirdik sayılır. Lakin dönemin 2. klüp partisiyle birlikte yarın çadır partisi var.


Arkadaş her gün parti olur mu? Olurmuş.


Dün akşam biz hep birlikte kısır partisinden sonra 4lü bir parti patlattık. Bu gün -Her Salı- Kulüp partisi var, yarın çadır partisi var. Daha bakalım ne partiler var.

Bu arada kısır partisi ne alaka ? diyenlere aramızda çok güzel yemekler, pastalar, börekler yapabilen arkadaşlarımız var. Hepsine teşekkürler.

*bizi bitirdiler Oğuzhan Çetinkaya'ya aittir.

7 Nisan 2013 Pazar

4 Nisan 2013 Perşembe

Moskova'ya Gitmek İçin Edilmesi Gereken Dua

*


Allah'ım bana Tekirdağ'dan daha soğuk Ankara'da okumayı, Ankara'dan daha soğuk Isparta'da okumayı, Isparta'dan daha soğuk Schmalkalden'de okumayı nasip ettiğin için Şükürler Olsun.

Allah'ım bana Schmalkalden'den daha soğuk Moskova'yı da görmeyi masterımı yapıp dönmeyi Nasip Eyle, Amin.

Şaka bir yana buz gibi bir memleket Schmalkalden. :)

*resmin tüm telif hakları Fatime S*****'e aittir

Meybuz Yiyen Var mı?




Elin Alamanya'larında Meybuz bulduk iyi mi? 1€'ya bir paket Meybuz....

1 Nisan 2013 Pazartesi

Schmalkalden/Germany Erasmus Adventures Begin

Frankfurt'tan Schmalkalden'e doğru yola çıktık. Aslında fazla söze de gerek yok!


Schmalkalden/Germany Erasmus Adventures Begin from zgrt on Vimeo.

Yarın kendi odamıza yerleşeceğiz ve gerçekten dee asıl macera başlayacak oryantasyon, ders seçimi felan derken ilk haftayı atlattık mı daha karada ölüm yok! Schmalkalden adeta Heidi çizgi filminden çıkmış gibi.
Schmalkalden'de arkadaşımız Oğuzhan tarafından götürüldüğümüz dönercide yediğimiz pizza sanırım hayatım boyunca unutamayacağım bir lezzet olacak. Pazar günü burada marketler bile açık değilmiş o yüzden bir efsaneyi tekrar andık ve CS oynadık. Bir sonraki yazım Rusya'ya gitmek için edilmesi gereken dua üzerine olacak. See you.