Sevgili okur, bu blog bir klasik haline gelmiş erasmusla gezmeye gidenlerin gidemeyenlere hava atmanın yanında, erasmusla gezmeye gidecek olanlara bir nebze olsun yardımcı olabilecek bir kaynak olarak planlanmış ancak devamında nasıl bir hâl alacağı bilinmeyen bir şeydir.
Blogu yazan kişinin adı Özgür olup, geri kalan bilgiyi sanırsa gelecek yazılarda paylaşabilecek biridir.
Dedikten sonra gelelim erasmus macerasına...
Dedikten sonra gelelim erasmus macerasına...
2008 yılı kazansam bile gitmem dediğim bir üniversiteyi ( Gazi Üni.) kazanmamla üniversite maceram başladı. Her meraklı çömez gibi nerde etkinlik, konferans, konser, yarışma varsa oradaydım ancak öğretmen değil mühendis olmak için tekrar sınava girerek Süleyman Demirel Üniversitesini kazandım. Erasmus sınavına girerek erasmusla Gezmeye hak kazandım.
İlk hedefimiz Macaristan olsa da çeşitli problemler yüzünden Macaristan değil Almanya trenini ucundan yakaladık, vizesini aldık ve bu satırları yazarken uçağa binmeme yaklaşık 2 günden az bir süre kaldı.
Vize konusunda internette bir çok bilgi var ve genelde hepsi doğru ancak benim karşılaştığım 2 ufak şey vardı onları aktarmak isterim.
1- Vize için olacak biyometrik fotoğraf pasaport alırken çektirdiğiniz fotoğraflardan olmayacak, schengen vizesi için olanlardan olacak bu işi fotoğrafçılar çok iyi biliyor sadece schengen vizesi için deyin yeterli. Boyut olarak pasaport için çektirdiğinizden daha küçük.
2- Vize için başvuru formunu 2 adet ve elle dolduracaksınız. Ben bir tanesini doldurmuştum bir de fotokopi çekmiştim. Konsoloslukta evrakları sıraya koyan Türk yetkili tekrar doldurmam gerektiğini söyledi Allah'tan girişte formlardan mevcut hemen dolduruverdim.
İstanbul'dan vize alacaklar için konsolosluğun giriş kapısından yanından aşağıya inen bir yol var ve ilk soldan sıraya girerek vize işlemleri yapılacak yerin kapısına geliyorsunuz. Türk bir görevli pasaportunuz isteyip randevunuzu kontrol ediyor ve içeri giriyorsunuz. İlk işlem UPS kargodan 20 liraya pasaportunuzun size gönderilmesi için bir plastik zarf alıyorsunuz. Sonra sert bir Türk kadın görevli sizi yanınıza çağırıp evrakları vermenizi istiyor. Sakın bu sağlık sigortam, bu öğrenci belgem filan demeyin! Ben dedim kadın "beyfendi evrakların ismini söylemenize gerek yok günde kaç kişinin işini yapıyoruz." diyerek fırça kaydı. Bu kadın evrakları dizdikten sonra arkada bulunan kabinlerden birine girerek Alman memura belgelerinizi teslim ediyor, parmak izinizi bırakıyor ve çıkıyorsunuz. Almanlar gayet kibar insanlar Türkçe konuşuyorlar sıkıntı yapmayın : )....
3 gün sonra pasaportunuz size geliyor ve bavul hazırlamaya başlama aşamasındasınız. Hadi Hayırlı yolculuklar.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder